JPMorgan olası bir ABD resesyonu öncesinde altında bir yatırım fırsatı gördüğünü, yıl sonunda fiyatların 2.000 doların üstüne çıkacağını ve 2024 yılı prestijiyle faizlerin düşürülmesiyle rekor düzeylere çıkacağını öngördü.
Bankanın Global Emtia Araştırma İcra Yöneticisi Greg Shearer, ABD’de düşen gerçek getirilerin, Fed önümüzdeki yılın ikinci çeyreğinde gerçekleşmesi beklenen faiz indirimlerini uygulamaya başladığında bedelli metal için “kayda bedel bir itici güç” olacağını vurguladı.
Altın, ABD’de faiz artış döngüsünün sonuna yaklaşıldığına dair işaretler, merkaz bankaları tarafından yapılan alımlar ve inançlı liman taleplerinden bulduğu dayanakla geçtiğimiz 12 ayda yüzde 15 yükseldi. Bedelli metal Mayıs ayı başlarında 2020 yılında ulaşılan 2.075 dolarlık rekor düzeye yaklaşmıştı.
JPMorgan, Fed’in nakdî genişlemeye başlamadan bir mühlet evvel ABD’de bir resesyon olacağı öngörüsüne dair risklerin artması üzerine 2024’ün son çeyreğinde altının onsu için gaye fiyatını 2.175 dolar olarak belirledi.
Shearer Çarşamba günü katıldığı toplantıda, “Altın sahibi olmanını ve altın ve gümüşe uzun müddetli yatırım yapmanın hem döngü sonu çeşitlendiricisi olarak hem de önümüzdeki 12-18 aylık vadede uygun performans göstereceği bir noktadayız” tabirlerini kullandı.
Bankanın emtia araştırmalarının başındaki isim önümüzdeki periyotta iktisatta muhtemel gelişmeleri de kıymetlendirerek, “Altın ve gümüş piyasaları, ABD’de yumuşak iniş mi yoksa sert iniş mi olacağı konusunda çekimser bir duruşa sahip lakin daha besbelli bir resesyon yaşanması durumunda faizlerde daha dramatik bir düşüş göreceğiz” öngörüsünde bulundu.
Greg Shearer para yöneticilerinin altın vadeli süreçlerindeki net uzun konumlarının bu yıl arttığını lakin süreçlerin hala çok ağır olmadığına dikkat çekti.
Öte yandan merkez bankalarının satın alımlarının fiyatlar için güçlü bir katalizör olması üzere fizikî talebi etkileyen öbür faktörler de mevcut.
Jeopolitik risklerin altını hükümetler için daha da cazip hale getirdiğini kelamlarına ekleyen Shearer, “Burada nitekim satın alma ve para üniteleri haricinde varlıkları çeşitlendirmeye yönelik bir heves görüyoruz” dedi.
