AB Komitesi sözcülerinden Dana Spinant, Brüksel’de düzenlenen günlük basın toplantısında, dondurulmuş Rus varlıkları konusunda açıklamalarda bulundu.
Savaş nedeniyle dondurulmuş Rus varlıklarının AB için kıymetli bir bahis olduğunu vurgulayan Spinant, “Bu konuda çalışmalar devam ediyor” dedi.
AB Komitesi sözcülerinden Christian Wigand da AB üyesi ülke başkanlarının 29 Haziran’da düzenledikleri tepede mevzuyu görüştüklerini anımsatarak, Rus varlıklarına ait evreli bir yaklaşım üzerinde araştırmaların sürdüğünü belirtti.
Komisyonun geçen ay AB Periyot Lideri İspanya’ya bir doküman gönderdiğine işaret eden Wigand, “Üye ülkelerle yapılan görüşmeleri de dikkate alarak bir yasal teklif sunmaya hazırız” sözünü kullandı.
Wigand, kelam konusu varlıklara ait G7 ülkeleri ile ağır görüşmeler yaptıklarına işaret ederek bu teşebbüsü milletlerarası seviyede koordine etmenin değerini vurguladı.
Hukuki ve finansal boyutları tartışılıyor
200 milyar eurosu AB üyeleri tarafından olmak üzere Batılı ülkeler Rusya Merkez Bankası’nın toplamda yaklaşık 300 milyar eurosunu dondurma kararı almıştı.
Avrupa’da Rus kişi ve şirketlere ilişkin yaklaşık 30 milyar euro da donduruldu.
Bu kademede dondurulan varlıklar ve bu varlıklardan sağlanan gelirin sahibinin isteği olmadan kullanımının tüzel ve finansal boyutları tartışılıyor.
AB’nin dondurduğu Rusya Merkez Bankası rezervlerinin büyük kısmı, Belçika merkezli menkul değer takas ve saklama hizmeti sunan Euroclear’da bulunuyor.
Euroclear’ın dondurulan varlıklar nedeniyle bilançosundaki varlıkların süratle arttığı ve büyük ölçüde faiz geliri sağladığı belirtiliyor. AB planının, Euroclear’ın ilgili Rus varlıklarından elde ettiği beklenmedik faiz gelirlerine yönelik özel bir vergi getirmesi bekleniyor.
ECB, Haziran ayında Rusya Merkez Bankası’nın dondurulan varlıkları konusunda AB Kurulu’nu uyarmıştı. ECB, Rus varlıklarına yahut bunların gelirlerine el koymanın, euronun global para ünitesi olarak pozisyonuna ve finansal istikrara ziyan verebileceği konusundaki hassasiyete dikkati çekmişti.
Özellikle AB’nin tek taraflı hareket etmesi durumunda, büyük ölçüde Döviz rezervine sahip öteki merkez bankalarının eurodan çıkabileceğine işaret eden ECB, euro cinsinden varlıklardan uzaklaşılabileceğini ve Avrupa ülkelerinin finansman maliyetlerinin yükselebileceğini belirtmişti.
