Bakan Bolat, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Ekonomiyi Yine Yapılandırmaya Yönelik İstişareler ve Orta Vadeli Program (OVP) Öncesi Süreçte Sanayi/İhracat Dünyamızın Meseleleri ve Tahlil Tekliflerini Değerlendirmek” bahisli ağustos ayı meclis toplantısına katıldı.
Madencilikten elektroniğe, dokumadan besin eserlerine kadar çok geniş bir yelpazede faaliyet gösteren İSO’nun Türkiye’nin en büyük sanayi odası olduğunu belirten Bolat, İSO üyesi firmaların, Türkiye sanayi üretiminin yaklaşık üçte birini gerçekleştirdiğini bildirdi.
Ekonominin ve ticaretin dinamiklerinin süratle dönüştüğünü tabir eden Bolat, global trendleri yakalamak, hatta trend belirleyen ülke olmak, üretimde sürdürülebilirliği sağlamak, katma pahalı ihracatı artırmak ve ülkenin itibarını daha yüksek düzeylere çıkarmak için herkese sorumluluklar düştüğünü lisana getirdi.
Dünyayla rekabet edebilecek bir güce ulaşmanın fakat ve lakin üretime, imalata, bilgi iktisadına, teknolojiye dayalı bir iktisatla mümkün olduğunu vurgulayan Bolat, bu doğrultuda, hükümet olarak bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da Türkiye’nin kalkınması için var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Bolat, gelişmiş ülkelerin sıkılaştırıcı para siyasetleri, yüksek enflasyon ile birlikte azalan talep, jeopolitik tansiyonların besin başta olmak üzere emtia fiyatlarını tetiklemesinin global resesyon tasalarını artırdığını, global ticareti de yavaşlattığını anlattı.
Küresel iktisattaki bu kırılgan seyir nedeniyle milletlerarası kuruluşların büyüme varsayımlarını aşağı taraflı revize ettiğine işaret eden Bolat, Türkiye iktisadının ise global seviyede yaşanan tüm bu aksiliklere ve büyük sarsıntı felaketine karşın son 11 çeyreklik kesintisiz büyüme performansını sürdürdüğünü kaydetti.
Bolat, eylül ayının birinci yarısı içerisinde açıklaması planlanan OVP’nin ise iktisadın yeni çıpası olacağını belirtti.
“Eximbank’ın sermayesini 6,8 milyar TL artırdık”
Bolat, Bakanlık olarak, “sürdürülebilir ihracat artışı ve dış ticaret dengesi”, “etkin, süratli ve inançlı bir gümrük anlayışı”, “adil, rekabetçi ve istikrarlı bir iç ticaret ortamı” unsurları ışığında Türkiye’nin gelişmesi ve büyümesi için çalışmaya devam ettiklerini söyledi.
İhracatta katma bedeli yüksek, yüksek teknolojili eserlere odaklandıklarını vurgulayan Bolat, ihracat süreçlerini dijitalleşme, AR-GE, inovasyon ve markalaşma faaliyetleriyle desteklediklerini kaydetti.
Türkiye’nin son 20 yılda ihracatta yakaladığı başarılara değinen Bolat, “2002 yılında 14 milyar dolar olan hizmet ihracatımız, 2022 yılında tam 6,5 kat artışla 90,5 milyar dolara ulaşmıştır. Cumhuriyetimizin 100. yılında da inşallah 120 milyar dolar hizmet ihracatına ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.
Ticaret Bakanlığı olarak, ihracatta ortaya koydukları gayelere ulaşmak için ihracatçılara kıymetli dayanaklar sunduklarını tabir eden Bolat, şunları kaydetti:
“İhracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştırmak, finansman imkanlarını genişletmek için Bakanlık olarak var gücümüzle çalışıyoruz. İGE AŞ tarafından bugüne kadar 10 bini aşkın ihracatçımıza 40,5 milyar TL’lik kefalet sağlanmış olup 2023 sonu prestijiyle 90 milyar TL’lik krediye kefalet sağlanmasını hedefliyoruz. Eximbank vasıtasıyla da ihracatçılarımıza 2022 yılında 45 milyar dolar, 2023 yılı birinci 7 ayında toplam 22,6 milyar dolar takviye sağlanmıştır. Bununla da kalmayarak, Eximbank’ın sermayesi 6,8 milyar TL artırılmış ve önümüzdeki devirde ihracatçılarımıza daha fazla kredi verme imkanı sağlanmıştır. Yani yüzde 40 sermaye artışıyla sağladığımız bu 6,8 milyar lira, çarpan tesiriyle en az 70 milyar liralık kaynak olmuş oldu. Eximbank’ın kaynakları artınca finansman imkanları bakımından özel bankalar da kendilerini yarışa girmeye mecbur hissetti. Son 10 yıldır kamu bankaları mükemmel işler yaptı. Türkiye iktisadının finansman muhtaçlıklarını destekleme ve mega projelerin desteklenmesi noktasında bütün imkanlarını kullandılar. Özel bankalar da artık bu rekabetin içerisinde olurlar.”
Bolat, Bakanlığın sağlamış olduğu dayanakların yanı sıra Merkez Bankası’nın da ihracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak hedefiyle son periyotta aldığı kararları memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
“Yeni periyotta 5 adet özgür ticaret bölgesini hizmete alacağız”
Ömer Bolat, Bakanlık olarak 2023 yılında İstanbul için halihazırda 1,7 milyar liralık ihracata yönelik devlet yardımı sağlandığını bildirdi.
İstanbul Sanayi Odası özelinde ise Oda tarafından 5 adet tamamlanmış URGE projesi ile bir adet etkin URGE projesini desteklediklerini aktaran Bolat, Bakanlık olarak üretimi ve ihracatı desteklerken yerli üreticileri ithalat kaynaklı ziyan ve tehditlere karşı, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına uygun halde, ticaret siyaseti savunma araçlarıyla muhafazayı sürdürdüklerini kaydetti.
Bolat, bu çerçevede, 65 eser kümesinde damping ve sübvansiyona karşı tedbir, 9 eser kümesinde korunma tedbiri, 17 eser kümesinde tedbirlerin etkisiz kılınmasına karşı tedbir ve 148 eser kümesinde ise nezaret tedbiri uyguladıklarını bildirdi.
Serbest bölgelerin; yabancı yatırımların ülkeye çekilmesi ve ihracata yönelik üretim kapasitesinin geliştirilmesi maksadı doğrultusunda değerli enstrüman olduğunu belirten Bolat, “19 adet hür bölgemiz bulunmakta. İnşallah yeni devirde 5 adet özgür ticaret bölgesini de hizmete alacağız. Hükümet olarak, ihracatçılarımıza yeni pazarlar açmak için Avrupa Birliği’nin (AB) Hür Ticaret Muahedesi (STA) yaptığı ülkelerle de biz kendi menfaatlerimizi de önceleyerek STA’lar yapmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Ticaret diplomasinin, en değerli enstrümanlarından biri olduğunu belirten Bolat, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde ikili temaslar gerçekleştirdiklerini, ayrıyeten yeniden yakın vakitte AB, Birleşik Krallık, Mısır, Azerbaycan ve Bulgaristan’dan muhataplarla dış ticaretin geliştirilmesi kapsamında görüşmelerde bulunduklarını anlattı.
“Ülkemizin global hizmet ihracatından aldığı hissesi yüzde 2,1’e yükseltmeyi amaçlıyoruz”
Ticaret Bakanı Bolat, “2028 İhracat Tanıtım ve Pazarlama Vizyonu” ile yesyeni proje ve faaliyetleri daima birlikte hayata geçirmek isteğinde olduklarını aktararak, şunları kaydetti:
“Ülkemizin global mal ihracatından aldığı hissesi yüzde 1,2’ye, global hizmet ihracatından aldığı hissesi yüzde 2,1’e yükseltmeyi amaçlıyoruz. Yüksek ve orta-yüksek teknolojili eser ihracatımızın hissesini mevcut yüzde 36’dan yüzde 50’ye yükselteceğiz. KOBİ’lerin ihracattaki hissesini yüzde 26’dan yüzde 40’a çıkartmayı, Türkiye e-ihracat platformu ve e-kolay ihracat platformu üzere kanallarla e-ihracatın toplam ihracattaki hissesini yüzde 1,5’ten yüzde 10’a yükseltmeyi hedefliyoruz. Yüksek teknolojili eser ihracatını artıracağız. Üreticimizi, sanayicimizi, çiftçimizi ithalat baskısına ve haksız rekabete karşı daha faal bir biçimde koruyacağız.”
Bolat, geçen yıl uygulamaya konulan Uzak Ülkeler Stratejisi’ne ek olarak, geçen aylarda kamuoyuyla paylaştıkları İslam Ülkeleri İhracat Geliştirme Stratejisi doğrultusunda ihracat pazarlarını çeşitlendirmeyi ve klâsik pazarlarda da Türkiye’nin hissesini artırmayı hedeflediklerini kelamlarına ekledi.
